Sırada 2007 yapımı yazar Jane Austen'ın hayatını anlatan Becoming Jane var. Türkçeye Aşkın Kitabı gibi berbat bir isimle çevrilmiş o yüzden orijinal adını kullanmayı tercih ediyorum. Anne Hathaway ve James McAvoy başroldeler. Gerçek bir hayattan alınmış olması filmin etkileyiciliğini kat kat artıyor.
Jane Austen'ın en çok bilinen kitabı Pride and Prejudice yani Aşk ve Gurur bildiğimiz gibi. O yüzden ben iki filmi kafamda birleştirdim birbirlerinden ayrı düşünülmemeliler bence. Jane, kadınların yazmasının ayıplandığı, zengin koca bulup evlenmenin onlardan tek beklenen şey olduğu bir dönemde yaşamış. Ama yazmak onun tutkusu. Hayatı şehirli, amcasının yanında mahkemede çalışan Tom Lefroy(James McAvoy) un kasabaya gelmesiyle değişiyor. Tom biraz şımarık, ukala, kasaba hayatını küçümseyen biri. Aşk hikayesi aslında gerçek olmasının dışında farklı bir hikaye değil.
Ancak film çok hoş ayrıntılara sahip. En alta videosunu da koyacağım bir dans sahnesinde Jane'in karşısına birdenbire Tom'un çıktığı bir sahne var ki gerçekten tam olarak evet bu kadın aşık dedirtiyor. Gözlerinin Tom'u görmeden öncesindeki arayışı, mutsuzluğu sonra birdenbire gözlerinin gülmesi, o çaktırmamaya çalıştığı mutluluğu Anne Hathaway çok güzel yansıtmış.
"Beraber olamazsak yaşamanın ne anlamı var ki?" diye soruyor Tom Jane'e ancak malesef çok iç burkan bir hikaye onlarınki. Jane'in tüm kitaplarında mükemmel evlilikler ve mutlu sonlar yazmış olması içinizi parçalıyor. Aynı şekilde Tom Lefroy'un kızının adını Jane koyması ve Jane'in ömrü boyunca hiç evlenmemesi de filmi izlenilen en iyi aşk filmlerinden biri yapıyor.
İlk bu filmi izledikten sonra üstüne bir de Pride and Prejudice izlerseniz aşka doymuş oluyorsunuz. Imdb puanı 6.9dur diyorum ve Pride and Prejudice yazısı yazmaya geçiyorum hemen.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder